Türkiye kırmızı alarm listesinde, Chikungunya salgını

Çin’in Guangdong eyaletinde sivrisinek kaynaklı Chikungunya virüsü nedeniyle 7 binden fazla vaka tespit edilirken; ABD, artan vakalar üzerine Çin’e seyahat eden vatandaşlarına “daha dikkatli olmaları” uyarısında bulundu. Chikungunya hastalığı sivrisinekler aracılığıyla bulaşırken, en önemli belirti ise yüksek ateş olarak öne çıkıyor. Hastalığın özel bir ilacı bulunmazken, tedavi sürecinde ateş ve ağrıyı azaltmaya yönelik destekleyici yöntemler uygulanıyor. Bol sıvı tüketimi ve istirahat ise iyileşme süreci için önerilen başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Virüs ilk olarak 1952 yılında Tanzanya’da tespit edilirken, Afrika, Güneydoğu Asya ve Pasifik bölgesinde yaygın olarak görülüyor. Çin genelinde vaka sayısı 15 bini aşarken, uzmanlar ise özellikle iklim değişikliğinin etkisiyle bu sivrisineklerin yaşam alanlarının yüzde 60 genişlediğini belirtiyor. Son dönemde Avrupa’da da vakaların ortaya çıkması, Türkiye’de endişelere yol açmış durumda. Ülke genelinde henüz bir vaka görülmemiş olsa da vatandaşlar olası riskler konusunda tedirgin.

 Sineklerle mücadelede, larva döneminde yani marttan önce saha ilaçlaması yapılması ve su yataklarının ilaçlanması gerekiyor.  

KARADENİZ, EGE RİSKLİ

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ramazan Gözüküçük, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin Haziran 2025’te yayınladığı son risk haritasına dikkat çekerken, şunları söyledi: “Tüm Karadeniz ve Ege sahilleri kırmızı alanda yer alıyor. Ülkemizde nadiren yurt dışı kaynaklı vakalar görülmekte olup, özellikle sineklerin artışı ile riskin de arttığı açık. Dünya Sağlık Örgütü sivrisinek yoluyla bulaşan Chikungunya virüsünün hızla yayıldığını ve önümüzdeki yıllarda küresel bir salgına dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.”

TEK YOL KORUNMAK

“Ülkemiz sahil kesimleri, özellikle Karadeniz dahil istila altında diyebiliriz. Sonuç olarak Ülkemizin bazı bölgelerinde bu cins sivrisineklerin bulunduğu biliniyor. Hastalıktan korunmada temel yaklaşım sivrisinek sokmalarından korunmak. Sivrisinek sokmalarından korunmak için vücutta açık yer kalmayacak şekilde mümkün olduğunca kapalı kıyafetlerin giyilmesi tercih edilmeli.”

ŞİDDETLİ KAS AĞRILARI

Doç. Dr. Gözüküçük, enfekte bir sivrisinek tarafından ısırıldıktan sonra 4–8 gün içinde  belirtilerin ortaya çıktığını belirterek, “Hastalık çoğunlukla ateşle başlar ve ateş genellikle 2, 3 gün sürüyor. En belirgin şikâyet ise, şiddetli eklem ağrısıdır; bu ağrılar bazı kişilerde aylarca devam edebilir. Baş ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk, bulantı ve ciltte döküntü de sık görülen diğer belirtiler arasında. Hastalık nadiren ölümle sonuçlanır ancak şiddetli ağrı nedeniyle yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Çoğu hasta, bir hafta içinde iyileşir. Yenidoğanlar, 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile hipertansiyon, diyabet veya kalp hastalığı olan bireyler daha ağır hastalık riski söz konusu” diye konuştu.

DSÖ’ye göre, küresel sıcaklıkların yalnızca 1 derece artışı, bu sivrisineklerin nüfusunu yüzde 20 artırabilir. İstanbul’da Temmuz 2025’te kaydedilen yüzde 72 nem oranı, sinekler için ideal ortam anlamına geliyor. Enfekte kişilerin yüzde 30’unda ağrılar 3 aydan fazla  sürebiliyor. 

 TÜRKİYE’DE VAKA YOK

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Doç. Dr. Zehra Çağla Karakoç ise Chikungunya virüsü riskine karşı uyarılarını şöyle sıraladı: “Chikungunya, Afrika, Asya, Avrupa, Hindistan ve Pasifik adalarında yaygın olarak görülüyor. Ülkemizde bildirilen vakalar yurt dışı kaynaklı. Henüz hastalığa bağlı salgın yok ancak aedes cinsi sivrisinekler ülkemizde de bulunduğundan virusün bulaşma riski var. Tanı klinik ve laboratuvar testleriyle konulurken, spesifik bir tedavi söz konusu değil. Korunmada sivrisinek ısırıklarına karşı uzun kollu giysiler, bazı sivrisinek kovucular, cibinlik ve pencere sineklikleri önemli.”

[email protected]

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu
Haber Yedigün